Çelişik Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Çelişik nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Genel Türkçe Terimi Olarak Çelişik

Çelişkili, içinde veya aralarında tutarsızlık, çelişme bulunan.
"Her konuşmanda çelişik sözler söylüyorsun."

Genel Türkçe Terimleri Sözlüğü (365)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Çelişik terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Çelişik terimi hakkındaki yorumlar

Çelişik hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Çelişik ile ilgili benzer terimler:

Samerra: Abbasi İmparatorluğu'nun yönetim merkezi, Bağdat'ın 100 km. kuzeyindeki kent. Halife Mutasım zamanında 836'da Türk kumandanlarından Eşnas tarafından temeli atıldı. 836-892 yılları arasında burada sekiz Abbasî halifesi hüküm sürdü. Samarra bir kent olmaktan çok saraylar, köşkler, kışlalar, devlet daireleri ve ibadethanelerden oluşan bir merkezdi. İslam sanatının zengin örneklerine rastlanan yerlerden biridir. 848-852 arasında halife Mütevekkil'in yaptırdığı Samarra Camii, dünyanın en büyük camiidir. 240x157 m. boyutlarındaki cami, ziggurat biçiminde yapılmış çok özgün bir minareye sahiptir.

Samarra: Abbasi İmparatorluğu'nun yönetim merkezi, Bağdat'ın 100 km. kuzeyindeki kent. Halife Mutasım zamanında 836'da Türk kumandanlarından Eşnas tarafından temeli atıldı. 836-892 yılları arasında burada sekiz Abbasî halifesi hüküm sürdü. Samarra bir kent olmaktan çok saraylar, köşkler, kışlalar, devlet daireleri ve ibadethanelerden oluşan bir merkezdi. İslam sanatının zengin örneklerine rastlanan yerlerden biridir. 848-852 arasında halife Mütevekkil'in yaptırdığı Samarra Camii, dünyanın en büyük camiidir. 240x157 m. boyutlarındaki cami, ziggurat biçiminde yapılmış çok özgün bir minareye sahiptir.

Salak: Kılık kıyafeti ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan aptal kimse.
"Yanına gelen o salak kim?"

Çullanmak: 1. Alta almak amacıyla birinin üstüne abanmak.
"Zayıf rakibini mağlup etmek için çullanıyor."

2. Hiç beklemediği bir anda birine saldırmak.
"Beş kişi birden çullanınca bir şey yapamadık."

3. Bezdirecek, bıktıracak kadar birinin üzerine gitmek.
"Şu garibe çullanmayı bırakın artık."

4. Yeni ve güzel şeyler giyinmek.
"Herkes çullanıp düğün salonuna gelmiş."