Gezici Tiyatro Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Gezici Tiyatro nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Tiyatro Terimi Olarak Gezici Tiyatro

Belli bir yerleşik düzeni olmayan kentten kente, köyden köye gezerek oyunlar oynayan tiyatro.

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (562)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Gezici Tiyatro terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Gezici Tiyatro terimi hakkındaki yorumlar

Gezici Tiyatro hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Gezici Tiyatro ile ilgili benzer terimler:

Gevşeme: Stanislavski dizgisinde bir oyuncunun dikkatini toplayabilmesi için gerekli olan ruhsal ve kassal rahatlama.

Gerçeküstücü Tiyatro: Birinci Dünya Savaşından sonra Fransa'da Andre Breton'un,Freud'un görüşlerine dayanarak şampiyonluğunu yaptığı ve bilinçaltı varsayımları ile düşte olduğu gibi,parçaları birbirini tutmaz bir anlatım biçimi ile vermeye çalışan tiyatro anlayışı.XIX. yüzyıl sonunda,Fransa'da Alfred Jarry'nin ve daha sonra ozan Appolinairenin öncülük ettiği tiyatro anlayışı.Artaud'nun tiyatro görüşlerine içeren Le Theatre et son Duble adlı yapıtı da bu akımın gelişimi içinde yer alır.

Gerçeklik: Gerçek olan,var olan şeylerin tümü.

Gerçekçi Tiyatro: Gerçekçiliğin sınırları çok geniş bir alana yayılır.Hele kavram olarak esnek olduğu oranda belirsizdir.Gerçekçilik deyince,bazen nesnel gerçekçiliği kabul eden,bazen da anlatımı ve biçemi belirleyen bir yöntemi anlatmak isteriz.

1- Tutum olarak : Sofokles'ten,Shakespear'e',Tolstoy'dan Brecht 'e kadar,birtakım soyut sanat anlayışları dışında,tüm sanat gerçekçi sanattır.

2- Yöntem olarak : İçeriği,biçemi ve biçimi gerçekçiliğe giren yapıtlar,aşamalar dizisine dayanan kapalı bir toplumun değil,açık bir kentsoylu toplumun sanat anlayışıdır.Gerçekçi tiyatro,gerçekliği nesnel,somut ve dolayımsız olarak yeniden yaratarak yansıtmayı amaçlayan tiyatrodur. Bu estetik akım içindeki tiyatro,olay dizisinin kesintisiz eylemlerinden yararlandığı oranda,anlatıma ve episodik gelişime dayanan biçimleri de kullanır. Gerçekçilik, yazarın ve sanatçının,gerçekliği birey-toplum ilişkilerinin çelişkileriyle incelediği noktada başlar.