Milhez (Divitşor) Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Milhez (Divitşor) nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Milhez (Divitşor)

Mürekkep karıştırmakta kullanılan âletin adıdır. Mihrak ve Farsça divitşor da denilmiştir.

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü (1039)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Milhez (Divitşor) terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Milhez (Divitşor) terimi hakkındaki yorumlar

Milhez (Divitşor) hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Milhez (Divitşor) ile ilgili benzer terimler:

Divit: Aslı devat'tır. "Devat" kelimesi Türkçe'de divit olarak isimleşmiştir. Kalemleri koyacak bir kutu yanında kapaklı hokkasıyla, beldeki kuşağa çaprazlamasına sokularak taşınan ufak bir yazı takımıdır. Pirinçten, bakırdan yapılmış divitlerin, ufak yayvan sandık şeklinde olanları bulunduğu gibi, yuvarlak bir mahfaza yanına tutturulmuş hokkalı şekilleri de görülür. Gümüş ve altından yapılmışları olanları da vardır. Mürekkep konulan hokka, kalemliğin yanına yapıştırılırdı. Hokkaların, biri mürekkep diğeri lal denilen kırmızı boya koymağa yarayan iki bölümlüleri olduğu gibi, iki üç hokkalı divitler de vardı. Kalem koyulan bölümün uzunluğu 25 cm kadardı. Hattatların, ayrıca kalemdanları da olurdu. Buna kubur da denilmiştir. Eski divitlerin, hokkalarının alt tarafına, kalem ucu kesmekte kullanılan maktanın bir zincirle bağlanması için küçük bir halka yapılmıştır.

Divitlere, kuşağa sokulduğunda kaymasın diye bir kılıf yapılır ve buna divit şiltesi denilirdi.

Divit yapan, esnafın oturduğu, Üsküdar'daki Kazasker Ahmet Efendi Mahallesi, eskiden Divitçiler adıyla anılırmış. Kambur Ahmet adındaki divitçinin yaptığı divitler uğurlu sayılıp, yüksek fiyatla alıcı bulurmuş. Bu divitçi, hokkanın altına ve kalemdanın gövdesine «Seyyid Ahmed» damgasını vurmuştur.

Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver'in «Divitçilerimiz ve Eserleri» adlı yazısında Usta Mehmed'ler, Abdüllâtif, Baha, Fennî, Hüsnü Arif, Hilmi, Hacı Ömer, İbrahim, Kumkumacı zade, Mehdî, Mehmed b. İsmail, Mustafa, Resmî, Rumî, Seyyid Hasan, Şehrî adlı divitçilerin eserleri anlatılmıştır.

Divâni Kırması: Divanî île rik'anın birleşmesinden meydana gelen bir yazı çeşididir.

Divâni Celisi: Asıl divanîden daha gelişmiş ve teferruatlıdır.

Divâni: Türklere özgü, hareketli ve girift bir yazıdır. Bu yazıda harf ve kelimeler birbirine kaynaşmıştır, birbirlerine ulaşa ulaşa gider, sona yaklaşınca yükselmeğe başlar. Bu hat, ferman, berat ve menşur yazmak için kullanılmıştır. İran'da resmi yazışmalarda kullanılan ta'lik hattı Osmanlı'ya Akkoyunlular (1467-1501) yoluyla XV. asırda geldiğinde, kısa zamanda büyük bir şekil değişikliği geçirerek Divan-ı Hümayun'daki resmi yazışmalara mahsus olduğundan dolayı "divani" adını almıştır.