Sözlükte 98 Açıklamalı Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Listelendi.
Ülfet: Arapça, kaynaşma, yakınlık, ısınma gibi anlamları olan bir kelime. İyi geçin...
devamını oku
Mürüvvet: Arapça, iyilikte bulunmak, insanlık anlamında bir kelime. Allah dostlarının ...
devamını oku
Müçtehit: Bir konuda ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünü...
devamını oku
Sala: Arapça. Ezandan önce, özellikle Cum'a günleri, Hz. Muhammed (s)'i övmek maks...
devamını oku
Edep: Her konuda haddini bilip, sınırı aşmamak, insanlara iyi muamelede bulunmaktı...
devamını oku
Murakabe: Arapça gözetlemek, korumak, kontrol etmek demektir. Allah'ı kalp ile düşünme...
devamını oku
Şarap: Arapça, içecek şey, anlamında bir kelime. Aşk ve muhabbet anlamına kullanılı...
devamını oku
Peştamal: Farsça, belden aşağı sarılarak giyilen havlu veya bezden yapılmış giysiye de...
devamını oku
Refref: Kuşun kanatlarını yayarak hareket ettirmesine Arapça'da refref denilmekle bi...
devamını oku
Üryan: Arapça, çıplak demektir. Tasavvuf düşüncesindeki, "çıplak geldik hiç bir şey...
devamını oku
Afitab: Farsça, güneş anlamına gelir. Afitab-ı Vücûd : Varlık güneşi, varlığın kayna...
devamını oku
Şem: Mum, meşale anlamında Arapça bir kelime. Bu İlâhî bir nurdur. Sûfînin kalbin...
devamını oku
Fenafillah (Fena Fi'llah): Arapça, Allah'ta fani olmak demektir. Kulun zât ve sıfatının, Allah'ın zât v...
devamını oku
Ağuş: Farsça, kucak demektir. Sırları kavrama....
devamını oku
Telbîs: Arapça, birbirine karıştırmak manasına bir kelime. Bir şeyin, zıddı olan sıf...
devamını oku
Maşuk: Arapça, sevgili demektir. Allah. O, her yönden sevilmeye lâyıktır....
devamını oku
Üfürükçü: Nefes etmek, nüsha (muska) yazmak, fala bakmak, cin ve peri çarpmalarına, yı...
devamını oku
Zümrüd-ü Anka: Yeşil renkli Anka kuşu. Güneş ve ateşten yaratıldığına ve semanın 4. katında...
devamını oku
Mürşit (Mürşid): 1. Doğru yolu gösteren, kılavuz.
2. Müritlerine tasavvufu öğreten, sırlar...
devamını oku
Meyl: Arapça, eğilim, meyletme demektir. Gayeden, temelden habersiz, elde olmadan ...
devamını oku
Ahrar: Arapça hür kelimesinin çoğuludur, hürriyet sahibi olanlar, hür kişiler demek...
devamını oku
Çile: Nefsi köreltmek için yapılan terbiye, çekilen çile. Farsça, kırk anlamına ge...
devamını oku
Musafaha: Arapça, parmaklar bitişik, eller düz ve açık olarak iki kişinin tokalaşması ...
devamını oku
Aşk: İlahi aşk, kulun Allah'a olan sevgisi....
devamını oku
Muhib: Arapça, seven demektir. Tasavvuf yolunu ve o yolda gidenleri seveni ifade ed...
devamını oku
Gına: Din için Allah için zenginlik anlamlarına gelir. Sûfiler Allah'a muhtaç olma...
devamını oku
Cezbelenmek: Zikir veya sohbet sırasında, ansızın yerinden sıçrayarak "Hayy" diye bağıran...
devamını oku
Sofu: Arapça, sûfî kelimesinin bozulmuş şekli. Samimi dindar kişilere sofu denirke...
devamını oku