Bozahane Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Bozahane nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Genel Türkçe Terimi Olarak Bozahane

Boza yapılan yer.

boza: Arpa, darı, mısır, buğday vb. tahılların hamurunun ekşitilmesiyle yapılan koyuca, tatlı veya mayhoş içecek.

Genel Türkçe Terimleri Sözlüğü (365)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Bozahane terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Bozahane terimi hakkındaki yorumlar

Bozahane hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Bozahane ile ilgili benzer terimler:

Motiv: Organizmanın bir ihtiyacını gidermek için onu harekete geçiren etmene güdü veya motiv denir. Güdü veya motiv istekleri, ihtiyaçları, dürtüleri ve ilgileri kapsayan genel bir kavramdır.

Menzil Teşkilatı: Ticaret yolları üzerinde konaklama, dinlenme ve ihtiyaçların giderildiği yerlerden oluşan teşkilattır.

Kuruluş yıllarından sonra giderek büyüyen ve çok geniş bir coğrafyayı hakimiyeti altına alan Osmanlı Devleti'nde merkez ile eyalet ve sancaklar arasındaki haberleşme gereksinimi giderek artmış ve artan mesafe nedeniyle haberleşme işleri zorlaşmıştır. Zamanla artan bu gereksinimi karşılamak amacıyla gerçek anlamda bir teşkilatlanma ancak Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Lütfi Paşa'nın sadrazamlığı dönemindedir.

Osmanlı haberleşme ve ulaşım teşkilatının son derece önemli bir unsuru olan menzilhaneler; önemli devlet işleri ile ilgili haberlerin görevlilerce bir an önce ulaştırılmasını sağlamak amacıyla bir gün batımı mesafelerde konaklama noktaları şeklinde inşa edilmiş mekanlardır.

Kelime olarak; konak, iki konak arası, bir konak yol, merhale, ikamet olunan yer, tatar konağı, posta ve posta tatarları atlarının bulunduğu yer anlamına gelen menzilhane, Osmanlılarda daha çok devlete ait resmi haberleşmeyi sağlayan posta teşkilatı için kullanılmıştır

Dönemin postanesi sayılabilecek menzilhanelerde haberleşme işleri "tatar" olarak da bilinen ulaklar aracılığı ile sürdürülmüştür. Ulakların haber ulaştırma işlerini kolayca gerçekleştirmeleri amacıyla menzillerde belli sayıda at bulundurulmuştur. Menzil kullanımıyla yapılan haberleşmede, ulaştırılması istenen emir ya da haber, ilk merkezden çıkan ulakla bir sonraki merkeze iletilmiş ve orada hazır bekleyen diğer bir ulakla bir sonraki merkeze ulaştırılmıştır. Ancak çok önemli ve gizli haberler tek ulak kullanılarak sağlanmıştır. Özel eğitim görmüş ve son derecede güvenilir kişilerden oluşan bu ulaklar ara merkezlerde at değiştirmek ve dinlenmek suretiyle önemli ve gizli haberleri ilgili yerlere ulaştırmıştır.

Yakınmak: Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, uygulamak, koymak.
"Bu bayram ben de kına yakınmak istiyorum."
"Arkadaşım ayaklarına kına yakınmış."

Yakınmak: Hoşnutsuzluk bildirmek, sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek.
"Her geldiğinde hastalığından yakınıyor."
"Veli toplantısında öğretmen velilerin ilgisizliğinden yakındı."