Meydancı Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Meydancı nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Tiyatro Terimi Olarak Meydancı

Anadolu köy oyunlarında oyunları düzenleyenlere verilen adlardan biri.

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (562)


Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak Meydancı

Dergâhtaki meydan hizmetlerine bakan, mukabele yapılacağı zaman şeyhin postunu semahanede yere seren, âyinden sonra kaldıran, yemek ve mukabele vaktini kuralına göre duyuracak dervişe sala vermesini emreden görevliye Meydancı veya Meydancı Dede, yardımcısına da "Meydancı Yamağı" denir. Mevlevî tekkelerinde "İç Meydancı" ve "Dış Meydancı" diye iki türlü meydancı olurdu, iç Meydancı mutfak işlerine, Dış Meydancı da mutfak dışındaki işlere bakardı.

Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri Sözlüğü (98)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Meydancı terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Meydancı terimi hakkındaki yorumlar

Meydancı hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Meydancı ile ilgili benzer terimler:

Müçtehit: Bir konuda ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü.

Pir: 1. Farsça, ihtiyar, yaşlı kimselere pîr denir. Tasavvuf liderine de pîr adı verilmiştir. Bu kelime üstad, mütehassıs gibi anlamları da ihtiva eder: "O, bu işin pîridir" gibi. Büyük adamlar için kullanıldığı da olmuştur. Eskiden tarikat kurucusu şeyhlere de, pîr denirdi.

2. Yaptığı işin her ayrıntısına vakıf olan usta, üstat anlamına gelen bir terim olmakla beraber Tasavvuf literatüründe tarikat kurma salahiyeti olan evliyalara Hz. Pir denilmiştir. Pir Hak'tan aldığını, yaşadığı zamana uygun insanlara sunan anlamını da taşır. Bu sebeple Müçtehit ya da Mücedidin olarak da anılmışlardır. Zıtların ahengindeki uyumu sağlayan, herkese ve her kesime barış huzur, güven ve esenlik götüren, Allah'ın Rahmetine vesile olarak inanılmıştır. Çoğul olarak da Piran diye anılmışlardır.

Musafaha: Arapça, parmaklar bitişik, eller düz ve açık olarak iki kişinin tokalaşması demektir. Musafaha sünnettir. Bu, bir tür selamlaşmadır. Mevleviler, iki kişi aynı anda birbirlerinin ellerini öpmek suretiyle musafaha yaparlardı.

Sülük: Arapça, yola girmek, yol almak demektir. Bir şeyhe bağlanan kişinin, belli bir metodla, Allah'a doğru, yani kemalâta doğru iç (manevî) planda yaptığı yolculuğa sülük denir.