Mümsiha Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Mümsiha nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Mümsiha

Hattatlarla kâtiplerin kalemin mürekkebini silmek için kullandıkları beze verilen ad. Bu bez siyah ve yumuşak olurdu.

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü (1039)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Mümsiha terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Mümsiha terimi hakkındaki yorumlar

Mümsiha hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Mümsiha ile ilgili benzer terimler:

Mülevven Şemse: Bu şemselerde tek renk deri kullanılmayıp, bezemeler cilt kapağında kullanılandan başka renkte deri ile kaplanmıştır. Bu şekilde renkli derilerle yapılan mülevven şemse ciltte, motifleri üstten veya alttan ayırma tarzında altınla bezemek mümkündür.

Mülemma Şemse: Motifin hem zemini, hem de kendisi altın yaldızla işlenerek yapılmış şemse. M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğünde "Renkli şemseler hakkında kullanılan bir tâbirdir. Kabın şemse veya köşebent kalıbının Basılacağı kısmın münasip noktalarına, kap meşinine zıt renklerde meşin parçalar yapıştırılarak, üzerine kalıp basılmak suretiyle yapılırdı. Yaldız işleme aradan görününce renk renk meşinler kitaba başka bir güzellik verirdi" demektedir.

Mülâsık: (İltisaklı) bitişik. Aralık verilmeden yazılan yazı. Hat ile ilgili bilgilere de bakınız.

Mühür: Yazma eserin kime ve niçin ait olduğunu göstermek amacıyla basılmıştır. Kitabın hangi kütüphaneye ait olduğunu gösteren demirbaş mührü, sadece bağışlanan kitaplara vurulan ve bağışlayanın adını taşıyan bağış mührü, vakıf mührü ve yalnız isim bulunan zat mührü gibi çeşitleri vardır.

Eski mühürlerimiz taşları, madenleri, sapları ve kazınmaları bakımından güzel sanatların bir kolu halindeydi.

Meşhur hakkâkların çeşitli maddeler üzerine kazıdıkları isim, mısra, âyet ve istifler büyük sanat değeri taşımaktadır. Üzerine akik, yakut, firuze, yeşim taşı kakılmış mühürler vardır.

Manzum mühürler de yaygın olarak kullanılmıştır.

Şair, Hamit'in dedesi Abdülhak Molla'nın mühründe

"Çaresaz ola hakim-i mutlak

Bula her derde deva Abdülhak beyti" kazılı imiş.