Pençberk Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Pençberk nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Pençberk

Beş dilimli yaprak. Ayet aralarında görülen beş yapraklı tezhiplenmiş şekiller. 13. ve 14. yüzyıllarda sevilerek kullanılan hatai motifi ile 15. yüzyılda yavaş yavaş diğer narçiçeği, nergis, sümbül gibi çiçeklerin de katılımıyla süsleme sanatında rumilerin ve geometrik düzenlemelerin yerini natüralist düzenlemeler almaya başlar. Özellikle 16. yüzyılda lale çiceğinin tezyini sanatlarda kullanılmaya başlamasıyla yepyeni bir dönemi başlatır.

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü (1039)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Pençberk terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Pençberk terimi hakkındaki yorumlar

Pençberk hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Pençberk ile ilgili benzer terimler:

Penç: 1- Gül, gül goncası, papatya ve benzer çiçeklerin kuş bakışı görünüşünün stilize edilerek çizilmiş şekilleridir. Çiçekler yapraklarına göre biçimlendirilirler.

2- Tezhipte, açılmış küçük gülleri andıran, beşli, ufacık süsleme motiflerine verilen ad.

Çiçekler (Hatai): Gül, gül goncası ve benzer çiceklerin boyuna kesitinin anatomik hatların üslûplaştırılmış görünümleriyle çizilmiş şekline denir. Bazı kitaplarda bu motifin Timur Devleti zamanında Çin Türkistan'ından getirtilerek kullanılmaya başlandığı anlatılırsa da bu doğru değildir. 11. yüzyıl başlarında Karahanlılar Devleti zamanında Çin Türkistanına -"Hatay-Hıtay-Huten" diye adlandırılan ülke- bir sanatçı gönderilip orada "hitay sanatını" öğrenen sanatçı ülkesinde döndüğünde İslam süsleme sanatlarında hatai motifi ile hatai üslubunun temelini atmış olur.

Palmetus-Lotüs: Çoğunlukla beraber kullanılan bu iki motiften, Lotus, nilüfer çiçeğinin sadeleştirilmiş şeklidir. Palmet ise, kaynağı Asurlular olarak bilinen bir motiftir. Çok zengin çeşitleri olan bu motifler İslam eserlerinde sade ve zarif görünümleriyle çizilmişlerdir.

Altın: Tezhib sanatının başlıca malzemesidir. Bugün tezhib sanatı ile uğraşan müzehhibler altını varaklar halinde hazır temin etmektedirler. Eski olan altının varak haline getirilmesi için çeşitli işlemlerden geçmesi gerekmektedir. Yağsız kuzu derisi arasındaki altın parçaları, özel çekiç kullanılarak, dövülmek suretiyle ezilir. Osmanlı altınının bu usulde hazırlanması çok zor ve yorucudur. Bu işleri altın varakçılar yapar, mücellitler de bu varakları ezerek müzehhiblere hazırlarlardı. Bugün altın ezme işi müzehhibler tarafından yapılmaktadır.

Altının fırça ile kullanılabilecek hale gelmesi için bazı aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Fazla çukur olmayan sırlı bir tabakta, bir parça arap zamkı veya süzme bal kullanılarak ezilir. Parmak yardımı ile varak altın alınıp su ile yumuşatılmış arap zamkının üzerine konulur. Önceleri donuk çamur renginde olan altın ezildikçe açılır ve altın rengini alır. Ezilme işlemi tamamlandıktan sonra, üzerine su konulur, altının dibe çökmesi beklenir ve üstte kalan kirli su süzülür. Ezildiği büyük tabaktan, kullanılacak olan küçük bir tabağa aktarılır. Tekrar üzerine su konularak altın yıkanır ve dibe çöker. Bu işlem tamamlandıktan sonra üstteki su süzülür. Artık altın kullanılacak duruma gelmiştir. Jelatinli su ile sulandırılarak işlenilecek yere fırça ile sürülür.

Altının ayar derecesine göre çeşitleri vardır. Bu derecelerden doğan renk tonları ile değişik tonlamalar elde edilmiştir. Gümüş ilavesinden doğan fakat ayarı düşük olan yeşil altın da kompozisyonlara değişik tonlar kazandırmaktadır.