Varoluşculuk Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Varoluşculuk nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Edebiyat Terimi Olarak Varoluşculuk

1- İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Fransız yazar J. P. Sartre'ın kurucusu ve kuramcısı olduğu, savaşın acılarına tepki olarak çıkan, edebiyat ve felsefe akımı. Egzistansiyalizm.

2- Bireyin deneyimini ve bu deneyimin tekilliğini ve biricikliğini insan doğasını anlamanın temeli olarak gören felsefe akımıdır. Varoluşçuluk, insanın varoluşuyla doğal nesnelere özgü varlık türü arasındaki karşıtlığı büyük bir güçle vurgulayan, iradesi, bilinci ve aklı olan insanların irade ve bilinçten yoksun nesneler dünyasına fırlatılmış olduğunu öne süren düşünce okulu. Bu akım insan özgürlüğüne inanır, insanı tercihlerinin ve eylemlerinin belirlediğini dolayısıyla davranışlarından sorumlu olduğunu öne sürer. Varoluşçuluğun XX. yy.daki temel sloganı olan "Varlık özden önce gelir."(J. P. SARTRE) sözüyle varlığın/varoluşun her tür akılcı ya da metafizik açıklamaya üstün olduğu fikri iddia edilmekle beraber varoluşçuluk akla da büyük bir vurgu yapar. Kökleri Danimarkalı ünlü filozof Kierkegaard'a ve Dostoyevski'ye kadar götürülen, kendi içinde birlik olmayan, farklı eğilimler ve bakış açıları taşıyan bu akımın XX. yy. daki en popüler temsilcisi SARTRE'dır.

Edebiyat Terimleri Sözlüğü (749)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Varoluşculuk terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Varoluşculuk terimi hakkındaki yorumlar

Varoluşculuk hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Varoluşculuk ile ilgili benzer terimler:

Üslup: Bir yazarın duygu, düşünce ve eylemlerini kendine özgü anlatış yolu, anlatım biçimi.

Türkü: 1. Belli bir ezgisi olan ve hece ölçüsüyle yazılan anonim halk şiiri nazım şekli.

2. Kendine has ezgiyle söylenen halk şiiri nazmı biçimi. Türküler bent ve nakarat adı verilen iki bölümden oluşur.

Tuyuğ: Divan şiirine Türklerin kattığı, maniye benzer dört dizelik nazım biçimi.

Tuluat: 1- Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı; yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan tiyatro türü.

2- Karagöz ve Ortaoyunu'nda olduğu gibi, önceden yazılmış bir metne dayanmadan ama örgüsü önceden bilinen, oyuncuların bu örgüye göre o andaki buluşlarıyla konuşarak geliştirdikleri halk tiyatrosu türü.