Jeomorfolojik Harita Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Jeomorfolojik Harita nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Coğrafya Terimi Olarak Jeomorfolojik Harita

Bir bölgedeki şekillenme süreci yani iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda faylar, yamaçlar, vadi türleri, birikinti konileri, sekiler, ovalar ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir. Yer şekillerinin kolay ayırt edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir.

Coğrafya Terimleri Sözlüğü (1146)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Jeomorfolojik Harita terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Jeomorfolojik Harita terimi hakkındaki yorumlar

Jeomorfolojik Harita hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Jeomorfolojik Harita ile ilgili benzer terimler:

Yanlışlanabilirlik İlkesi: Popper'in yanlışlanabilirlik ilkesi basit bir mantıksal çıkarıma dayanır. Bir önermeyi deneylerle doğrulayamayız. Bunun için sonsuz sayıda deney yapmamız gerekir. Önermemizi deneylerle ne kadar doğruladığımızı iddia edersek edelim, bu hiçbir zaman önermenin kanıtlandığı anlamına gelmez. Çünkü, önermeyi yanlışlayacak bir olguyla karşılaşma ihtimali her zaman vardır. Sonsuz sayıda deney yapamayacağımıza göre tümevarım geçersizdir (Kutluer, 1985 akt. Türkdoğan, 2000).

Yakınlık İlkesi: Bu ilkeye göre insanlar çeşitli nesneleri algılarken birbirine yakın olanları grup oluşturarak algılarlar. Bu ilke günlük hayatta sık sık reklam amblemlerinde, olayın ilişkili yönünü vurgulamak için kullanılır.

Benzerlik İlkesi: Bu ilkeye göre eğer parçalar birbirine benziyorsa, bu çeşitli parçalar algısal olarak birbirleriyle gruplanır. Bu benzerlik; şekil, renk, gölgelendirme ya da bu gibi diğer özelliklerle meydana gelebilir. Algı sıraları benzerlik ilkesinden kaynaklanır.

Tımar Sistemi: Osmanlı'da bazı devlet yöneticilerine ve askerlere hizmet karşılığı (maaş karşılığı) bazı toprakların yönetimi bırakılırdı. Bu tımar sahipleri kendi paylarını buradaki vergi gelirlerinden almaktaydı. Geri kalan vergilerle de bölgenin ihtiyaçları karşılanıyor ve Orduya “cebelü” adı verilen atlı asker besleniyordu. Bu sisteme “tımar sistemi” denilmiştir.