Mürebbi Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Mürebbi nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimi Olarak Mürebbi

Eğitici erkek.

İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü (706)


Tasavvufi-Tasavvuf Terimi Olarak Mürebbî

Arapça, terbiye eden anlamındadır. Manevî tekâmül yolunu öğreten ve eğitimini yaptıran şeyhler veya mürşitlere, terbiye edici anlamında olmak üzere, mürebbi de denilir.

Tasavvufi-Tasavvuf Terimleri Sözlüğü (98)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Mürebbî terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Mürebbî terimi hakkındaki yorumlar

Mürebbî hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Mürebbî ile ilgili benzer terimler:

Tekke: Tarikat etkinliklerinin yürütüldüğü yapılardır. Tekke, Farsçada dayanacak yer demektir. Tasavvuf erbabının, oturup kalkmalarına, sülük çıkarmalarına, âyin yapmalarına mahsus yere, tekke denir. Taşradan gelecek dervişlerin kalabileceği özel odaları ve mutfağı bulunur. Osmanlı Devletinin kuruluş döneminde, tekkeler sosyal, ekonomik, moral, ilmî, hatta siyasî fonksiyonlar icra ediyorlardı. Küçük tekkelere "zaviye", büyüklerine "hânkâh", "dergah", merkezi pozisyonda olanlara da "âsitâne" denir. İlk tekke, Remle'de Ebu Hâşim el-Kufî (ö. 150/765) tarafından kurulmuştur. Erken dönem tekkelerine "Savma'a" adı da verilmiştir. Mecazi olarak tekkeye "harabat", "humhâne", "âteş-gede", "meyhane" denir.

Çile: Nefsi köreltmek için yapılan terbiye, çekilen çile. Farsça, kırk anlamına gelen çihil'den türemiş bir terim. Bir şeyh nezaretinde derviş, karanlık bir hücrede yalnız başına kırk gün süre ile az uyumak, az yemek, az içmek ve mümkün mertebe sürekli ibadetle meşgul olur ki bu olaya, çile denir.

Şem: Mum, meşale anlamında Arapça bir kelime. Bu İlâhî bir nurdur. Sûfînin kalbini yakan İlâhî nurun pırıltısı, müşahede ehlinin kalbinde parlayan irfan nuru.

Kâbe: Yeryüzünde Allah'a ibadet edilmek üzere inşa edilmiş olunan ilk mâ'bed. Vuslat makamı. Kalbin Hakk'a, sevgiliye, bembeyaz ihram giyerek, yani güzel huylarla süslenmiş olarak yönelmesi. Tasavvuf erbabına göre, iki türlü Ka'be söz konusudur: Birisi Hz. İbrahim'in taştan topraktan yaptığı, çok defalar yıkıldığı halde, tekrar tekrar tamir edilen ve yeniden yapılan maddî Ka'be. İkincisi de, Allah tarafından bina edilen insan gönlü, kalbi.