Kohezyon Kuvveti Nedir? Ne Demek? Hakkında Kısaca Bilgi

Kohezyon Kuvveti nedir? ne nemek? hakkında kısaca bilgi

Biyoloji Terimi Olarak Kohezyon Kuvveti

Su moleküllerinin hidrojen bağları ile birbirine tutunması sonucu oluşan kuvvettir. Hidrojen bağları zayıf bağlardır. Suyun hareketi sırasında koparak yeniden oluşturulur. Bu sayede su molekülleri birbirine bağlanmış olur ve bir bütün halinde hareket eder. Bitkiler kohezyon kuvvetini kullanarak topraktan aldıkları suyu belirli bir yüksekliğe kadar gövde içerisinde taşıyabilir.

Biyoloji Terimleri Sözlüğü (2076)


Bilgiyi Paylaşın: tweet facebook
Kohezyon Kuvveti terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Kohezyon Kuvveti terimi hakkındaki yorumlar

Kohezyon Kuvveti hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.

Kohezyon Kuvveti ile ilgili benzer terimler:

Adhezyon: Suyun bulunduğu yüzeydeki başka moleküllere tutunma kuvvetine adhezyon denir. Adhezyon sayesinde topraktan çekilen su gövdede yukarı doğru taşınırken ksileme tutunur ve aşağıya inmesi önlenmiş olur.

Birincil Tüketici: Otobur canlılara birincil tüketici denir, yani ihtiyaç duyduğu besinleri bitkilerden karşılayan canlı grubudur. Enerji kaynağı olarak üreticileri kullanır. Tavşan, sincap, papağan, kanarya, çekirge, yaprak biti, keçi, koyun, inek, zürafa, fil, su aygırı, bal arısı, ceylan örnek verilebilir.

Maturidilik: Akaid konusunda Ebû Mansûr Muhammed b. Mahmud el-Maturîdî’nin (ö. 333/944) görüşlerini benimseyenlerin oluşturduğu Ehl-i Sünnet mezhebine Maturîdiyye (Maturidilik) denilir.

Ehl-i Sünneti temel prensiplerini hem ayet ve hadis hem de aklî delillerle savunmuş özellikle Mutezile ve Şia'nın görüşlerini reddetmiştir.

Maturîdî'nin Te'vilâtü-’l-Kur’an ve Kitabu’t-Tevhid isimli eserleri bize kadar ulaşabilmiştir.

Akılcı davrandığından Eş’ariyye ile Mutezile arasında yer almış irade, kader, hüsün-kubuh, hikmet vb. konularda aklı önceleyen bir tutum sergilemişti

Ebu Hanife'nin ciddi bir etkisi vardır

İmam Maturîdî’den sonra bu mezhebin gelişmesine Hakîm es-Semerkandî (ö. 342/953), Ebü’l-Yüsr el-Pezdevî (ö. 493/1100), Ebü’l-Muîn en-Nesef (ö. 508/1115), Necmeddin Ömer en-Nesefîö. 537/1142), Nureddin es-Sabuni (ö. 580/1184), Kemaleddin ibni Hümam (ö. 861/1457) gibi alimler ciddi katkılarda bulunmuştur.

Maturîdîlik daha çok Türkiye, Balkanlar, Kafksya, Orta Asya, Çin, Hindistan ve Pakistan’da yayılmıştır.

Maturîdîliğin bazı görüşleri:
• İman, dil ile ikrar, kalp ile tasdik’ten ibarettir
• Amel imandan bir cüz değildir.
• İnsanın akıl yoluyla Allah’ın varlığına ulaşması mümkündür.
• Kur’an Allah’ın kelamıdır.
• İnsanın fiillerini Allah yaratır, insan kesb eder. İnsan bütün fillerinden sorumludur.
• Cüzi irade ile yaptığımız tercihler yaratılmamıştır.
• Büyük günah işleyen kimse günahı helal saymadıkça dinden çıkmaz.
• Allah, Ahiret’te görülecektir.

Müteşabih: İki şeyin birbirine karşılıklı olarak ve eşit derecede benzemelerine teşâbüh, benzeyenlerden her birine müteşâbih denir.